Kayıtlar

ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ VE DENETİM ODAĞI ARASINDAKİ İLİŞKİ NEDİR?

Resim
Denetim odağı aslında bir kişilik boyutu olmasına rağmen yakın zamanda bir eğitim değişkeni olarak belirlenmiştir. Bir insanda 2 tıp denetim odağı vardır. Birincisi içsel denetim odağı, kendi yaptığı hataları, başarıları ve başarısızlıkları kendi sorumluluğunda ve davranışlarında görmek, ikincisi dışsal denetim odağı, başarı ya da başarısızlık durumlarının dış çevre tarafından (kader, şans ya da başka dış güçler) kontrol edildiğine inanmak. Örneğin sınavdan düşük not alan bir öğrenci, eğer içsel denetim odağına sahipse kendisinin yeteri kadar çalışmadığını o yüzden başarısız olduğunu düşünür. Yani basına gelen olayların sorumluluğunu kendinde arar ve bir sonraki sınav için daha çok çalışır. Aynı durumda eğer öğrenci, öğretmenin yetersiz not verdiğini ya da elektrikler olmadığı için ders çalışamadığını söylüyor ve bu yüzden düşük not aldığını düşünüyorsa dışsal denetim odağına sahiptir. Aynı denetim odağı mekanizması başarı durumlarında da ortaya çıkar. Sınavdan yüksek not alan bir ...

DİKKAT EKSİKLİĞİ ve HİPERAKTİVİTESİ (DEHB) OLAN ÖĞRENCİLER İÇİN SINIFTA YAPILABİLECEK DÜZENLEMELER

Resim
Dikkat eksikliği ve hiperaktivitesi olan öğrenciler için sınıf ortamında yapılacak bazı düzenlemeler ya da küçük uyarlamalar, onların verilen eğitim öğretimden daha çok yararlanmasını sağlar. Öğretmen için çok da zaman almayan bu düzenlemeler öğretmenin de sınıfta etkili bir şekilde ders anlatmasına olumlu katkı sağlar. Bu düzenlemeler şu şekilde sıralanabilir: Ø Oturma düzeni: Sınıftaki oturma düzeni bir öğrencinin derse katılımını ve anlatılan konuya odaklanmasını olumlu ya da olumsuz yönde etkiler. Dikkat eksikliği olan öğrencilerin dikkatleri ortamdaki küçük bir uyarıcıdan bile etkilenip dağıldığı için, bu öğrencilerin sınıf içinde özellikle gürültüden uzak, sakin ve uyaranın az olduğu bir masaya oturtulması gerekir. Günün her saati bunu yapmak mümkün olmayabilir o yüzden sadece yeni bir konuya başlandığı zaman ya da önemli olduğunu düşündüğünüz etkinliklerde bunu yapabilirsiniz.    Ø Sınıf mevcudu: Sınıfında dikkat eksikliği ve hiperaktivitesi olan bir kayn...

AŞILANMA İLE OTİZM ARASINDAKİ İLİŞKİ

Resim
Otizm bireyin sosyal ve iletişim becerilerini olumsuz etkileyen hayat boyu devam eden bir yetersizlik. Otizmin nedeni ise tam olarak bilinmemekle birlikte araştırmalar hala devam ediyor. Genetik diyen var, beslenme ile ilgisinin olduğunu düşünen var ve bir de aşının otizmle bir ilgisi olduğunu düşünenler var ki bu konuda devletler bile önlem alma yoluna gitmişler. En çok dile getirilen teori ise aşılarda bulunan “timerosal” maddesinin otizme neden olduğu. Timerosal maddesi ortalama %49 oranında  cıva  içermekte. Bu teoriye göre beyin gelişimi tamamlanmamış bir bebeğe bu kadar yüksek oranda  cıva  enjekte edilmesi, onun beyin fonksiyonlarını olumsuz etkiliyor ve bu da otizme neden oluyor deniliyor. Peki bu fikir ilk olarak nereden ortaya çıktı? 1998 yılında Andrew Wakefield adında bir araştırmacı ilk olarak MMR  (kızamık,  kabakulak , kızamıkçık) aşısı ile otizm arasında bir bağlantı olabileceğini ortaya attı. (MMR aşısının içeriğinde de timerosal...

DİKKAT EKSİKLİĞİ-HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU (DEHB) ve OYUNLAR

Resim
        Dikkat eksikliği ve hiperaktivite (DEHB) çocuğun hem akademik hayatını hem de sosyal ilişkilerini olumsuz yönde etkileyen yaşam boyu süren bir bozukluk. Bu çocuklarda dikkat süresini arttırmak ve odaklanmaya sağlamak için uygulanabilecek bir sürü strateji var ama ben sizlere aynı amaca hizmet edecek oyunlardan bahsetmek istiyorum. Çocuğunuzda dikkat sorunu olsun veya olmasın beraber bu oyunları oynayarak ya da çocuğu, tek başına oynamasına teşvik ederek bu bozukluğun semptomlarını azaltabilirsiniz.    Satranç, Dama, Sudoku: Dikkat eksikliği ve hiperaktivite sorunu olan çocuklar genellikle mental çaba gerektiren işleri üzerlerine almaktan kaçınırlar fakat siz bunu bir oyun haline getirirseniz o zaman işler değişir. Özellikle satranç, dama ya da sudoku gibi uzun süre düşünmeyi, kafa yormayı, sonraki hamleleri düşünmeyi gerektiren oyunlar çocuğun beyin jimnastiği yapmasını sağlar ve çocuk neden-sonuç ileskisi kurmayı, stratejik düşünmeyi öğrenir....

YARAMAZ MI HİPERAKTİF Mİ?

Resim
       Her çocuk doğası gereği hareketlidir ve çocuklar içlerinde bulunan enerjiyi koşarak, hoplayıp zıplayarak atmak isterler. Bu tarz hareketli davranışlar çocukluk döneminde gelişimsel bir özellik olarak kabul edilir ve sağlıklı bir çocuğun göstergelerinden biridir. Peki yaramazlık ile hiperaktivite arasındaki çizgi nedir? Her hareketli çocuk hiperaktif midir ya da gerçekten hiperaktivitesi olan bir çocuğun davranışlarını yaramazlık diyerek görmezden gelmek ve önemsememek doğru mudur?        Hiperaktivite hem dünyada hem de ülkemizde özellikle okul çağındaki çocukları etkileyen önemli bir bozukluk. Bu bozukluk hem çocuğun akademik başarısını olumsuz etkiliyor hem de okula ve sosyal çevreye uyumunu zorlaştırıyor. Aynı zamanda çevremizde veya okul ortamında yaramaz diye nitelendirilen çocuklar da var. Şimdi sizlere bu iki kavram arasındaki farkları kısaca özetleyeceğim. •        Hiperaktif çocuklarda da...

DİKKAT EKSİKLİĞİ-HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU (DEHB) ve YALAN SÖYLEME

Resim
Her çocuk bazen doğruyu söylemekten kaçınır ve yalan söyler. Ama çocuğunuzda dikkat eksikliği ve hiperaktivite varsa kendinizi sık sık “Neden sürekli yalan söylüyorsun” derken bulabilirsiniz. DEHB tanısı alan her çocuk tabi ki yalan söylemiyor fakat eğer söylemeye başlarsa bunu alışkanlık haline getirmesi kaçınılmaz. Bu çocuklar genellikle günlük işlerle veya okulla ilgili konularda yalana başvuruyorlar ve bazıları bunun farkında bile değil. Peki neden? •        Dikkat eksikliği ve hiperaktivitesi olan bir çocuk yalan söylemeyi DEHB ile başa çıkma yöntemi olarak kullanıyor olabilir. •        DEHB olan çocuklar yeni bir işi başlatmakta zorluk yaşarlar. Bu yüzden git odanı topla ya da ödevini yap dediğinizde odaya gidip etrafı toplamak ya da ödeve başlamak onlara zor gelir. •        Ödevin başına oturup nasıl yapacağım ya da odayı nasıl toplayacağım düşüncesi beyinde yala...

TEKNOLOJİNİN EĞİTİME ENTEGRESYONU

Resim
Teknoloji nasıl ki fiziksel, işitsel ve görsel yetersizliği olan bireyler için kullanılıyorsa ve faydalı oluyorsa, yüksek oranda görülen yetersizlik grupları için de teknoloji bir umut vadeden bir kavram. İngilizcede “high incidence” yani görülme sıklığı yüksek olan yetersizlik grupları tüm engel gruplarının %80’nini oluşturuyor ve şu şekilde sıralanmış: konuşma ve dil bozuklukları, öğrenme güçlüğü, duygusal bozukluk/rahatsızlık, davranışsal bozukluklar ve orta düzeyde zihinsel yetersizlik. Otizm ve hiperaktivite ise tartışma konusu. Her ne kadar otizmin görülme sıklığı artmış olsa da hala “low incidence” kategorisinde değerlendiriliyor. Neyse buralara fazla girmeyeyim yoksa çıkamam J Şimdi gelelim teknoloji konusuna. Yukarıda bahsettiğim gibi nasıl ki tekerlekli sandalye, Braille alfabesi, gözlükler, kulaklıklar görme, işitme ve fiziksel engeli olan bireylerin hayat kalitesini arttırıyorsa diğer yetersizlik kategorilerinin muzdarip olduğu öğrenme, akademik başarı, dil ve iletişim...