TEKNOLOJİNİN EĞİTİME ENTEGRESYONU

Teknoloji nasıl ki fiziksel, işitsel ve görsel yetersizliği olan bireyler için kullanılıyorsa ve faydalı oluyorsa, yüksek oranda görülen yetersizlik grupları için de teknoloji bir umut vadeden bir kavram. İngilizcede “high incidence” yani görülme sıklığı yüksek olan yetersizlik grupları tüm engel gruplarının %80’nini oluşturuyor ve şu şekilde sıralanmış: konuşma ve dil bozuklukları, öğrenme güçlüğü, duygusal bozukluk/rahatsızlık, davranışsal bozukluklar ve orta düzeyde zihinsel yetersizlik. Otizm ve hiperaktivite ise tartışma konusu. Her ne kadar otizmin görülme sıklığı artmış olsa da hala “low incidence” kategorisinde değerlendiriliyor. Neyse buralara fazla girmeyeyim yoksa çıkamamJ

Şimdi gelelim teknoloji konusuna. Yukarıda bahsettiğim gibi nasıl ki tekerlekli sandalye, Braille alfabesi, gözlükler, kulaklıklar görme, işitme ve fiziksel engeli olan bireylerin hayat kalitesini arttırıyorsa diğer yetersizlik kategorilerinin muzdarip olduğu öğrenme, akademik başarı, dil ve iletişim becerileri gibi konularda neden bu öğrencilere yardım etmesin. Tabi ki teknoloji, en azından şimdilik, doğrudan verilen eğitimin yerini tutmaz ama burada teknolojinin eğitim ortamına entegre edilmesi söz konusu. Teknolojinin eğitime entegre edilmesine “eğitim teknolojisi” deniyor ve adı üstünde “öğrenme”de sorun yaşayan öğrencilerin farklı yollarla eğitim hedeflerine ulaşmasına sağlıyor. Burada uzmanların dikkat çektiği bir diğer nokta da teknolojinin okuma, yazma veya matematik becerileri gibi öğrencilerden beklenen becerilerin yerini almaması. Eğitimcilerin amacı öğrencilere, bu becerileri kazanmak için teknolojiden nasıl faydalanılır bunu öğretmek ve teknolojiyi öğrenmeye yardımcı bir araç olarak düşünüp bu mantıkla kullanmak.

Şimdi sınıflarda kullanılan veya kullanılabilir eğitim teknolojilerine birkaç örnek vereyim:

Okuma becerilerini geliştirecek teknolojiler: Bu tarz teknolojiler bilgisayara yüklenebildiği gibi telefonlara yüklenebilecek çeşitli aplıkasyonlar da mevcut. Bunlar öğrencinin harfleri tanımasına, okumayı daha kısa sürede öğrenmesine ve  akıcı okumaya yardımcı olurken gerekli yerlerde öğrenmeyi pekiştirerek öğrencinin kendi hızında ilerlemesini sağlıyor. Bu bilgisayar programları aynı zamanda öğrencinin görsel ve işitsel algısını da harekete geçirirken gerekli yerlerde öğrenciye dönütler vererek sürecin ilerlemesini sağlıyor.

Matematik becerilerini geliştirecek teknolojiler: Özel gereksinimli olan veya olmayan öğrencilerin matematik becerilerini geliştirmek üzere yapılmış bir sürü aplıkasyonlar mevcut. Bunlar okul öncesi dönemden başlıyor (renkleri ve sayıları öğreten) ilkokul ve ortaokul dönemini de kapsıyor. Hatta ortaokul seviyesinde matemetik becerilerini geliştirecek bazı bilgisayar programları mevcut ki bunlar da bazı videolar içeriyor. Bu videolarda bir matematik problemi görsel şekilde öğrenciye izlettiriliyor ve öğrenciden problem çözmesi bekleniyor. Son aşama da ise problem bir işlem olarak öğrencinin karşına çıkıyor. Burda amaç hem problem çözme hem de dört işlem becerilerini geliştirme. Bu tarz programlar hem görsel hem de işitsel olarak öğrenciyi uyardığı için öğrenme birçok kanaldan gerçekleşiyor ve daha kalıcı olabiliyor.

Yazma becerilerine geliştirecek teknolojiler: Yazı işlemci dediğimiz bu programlar hem bir bilgisayar programı şeklinde klayve ile kullanılabilir ya da telefona indirilebilir. Günümüzde kullanılan en yaygın olan kelime yazı işlemcisi  “Microsoft Word” yazılımıdır. Bu yazılım öğrencinin kelime, harf ve hece hatalarını düzeltir ya da düzeltmesi için uyarıda bulunur. Her ne kadar öğretmenler bu tarz yazılımların öğrencilerin yazma becerilerini, grammeri, hecelemeyi ya da harleri yazmayı öğretmediğini düşünse de araştırmalar tam tersi yönde. Öğrenme güçlüğü çeken öğrenciler üzerinde yapılan bir araştırma bu programları kullanan öğrencilerin yazma-heceleme becerilerinin arttığını göstermiş ve öğrenciler daha az grammer hatası yapmaya başlamışlar.

Özetle söylemek gerekirse, teknoloji özel gereksinimi olan veya olmayan tüm öğrenciler için öğrenmeyi sağlamak veya geliştirmek için kullanılabilir. Burada dikkat edilmesi gereken noktalar, bu yazılımların veya aplikasyonların yavaş yavaş ve sistematik bir şekilde eğitim ortamına entegre edilmesi, doğru bir şekilde uygulanması ve gerçek eğitim-öğretim ile teknoloji entegreli öğretimin dengesinin kurulması gerekliliğidir.  Artık kara tahtaların veya tozlu tebeşirlerin olduğu bir dönemde yaşamıyoruz. Çağ hızla gelişiyor ve ilerliyor. Daha 15-20  sene önce çıkan messenger bile bitti, facebook bile artık yavaş yavaş bitmeye ve yerine yeni trendler veya aplikasyonlar gelmeye başladı. O yüzden ben özellikle özel eğitimde teknoloji kullanımı çok önemsiyorum ve öğrencilerin yetersiz kaldıkları alanların teknoloji ile yeterli ve makul olabilecek bir seviyeye ulaşacağından eminim.